Ana içeriğe atla

Emzik ve Biberona Bay Bay!

Tuvalet eğitimi maceramızdan bahsetmek istemiyorum bile , malum sonuç odaklı olmadı ne yazık ki!! Güya izin almıştım 1 hafta fakat eşimin bitmek bilmeyen aktiviteleri yüzünden başlamadan son buldu. O yüzden o konuyu erteleme kararı aldık.  Kaldı ki pedagogların 2,5 yaşından sonra önermeleri üzerine biri ki ay daha ertelemeye karar verdim. Zaten bahane arıyordum. 

Dedim ya önceki konularımda Kaan sürekli hastalanıyor diye. Pfapa sendromu olabilir mi diye. Tahminlerim üzerine 20 gün sonra yine rahatsızlandı. Bu sefer enfeksiyon değil ama bademciklerinde kızarıklık ve iştahsızlıkla başladı. Ateş çok yapmadı. Ama yinede ateş düşürücü verdim arada. Bir de bu sabah iburamin cold vereyim dedim. Nitekim doktor bey de sordu elinde var mı yazayım mı 5 gün kullan diye. "Verdim bu sabah." dedim "Süper , 5 gün kullan." dedi. Yanında bir de burun spreyi verdi. Burundan genzine olan sağ kısımda ödem varmış sökülsün diye. 3 gün kullanacakmışız. Hani internetten araştırayım dedim bağımlılık yapıyormuş. Ama Kadir Tuğcu diye bir doktor var ona gelen yorumları ve doktorumuzun yorumlarını da okumam üzerine içim rahat etti biraz. Kutunun üzerinde pediatric ibaresi bulunuyorsa ve 3 gün günde 2 kez 2 'şer fıstan kullanılacaksa sıkıntı yaratmazmış.  Umarım atlatırız bu durumu ama asıl sıkıntı Kaan'ın bitmek bilmeyen iştahsızlığı. Zorla yediriyorum yemeği resmen. İşine geleni yiyor işine geldiği zaman yiyor. Tamam onun midesi onun kararı! belki ama günlük alması gereken kalorinin altında alıyor ve bu beni üzüyor.

Neyse asıl konumuza gelelim. Aslında şu emzik olayına başından beri sıcak bakmıyordum. Çünkü bebek yeni doğduğunda annesini emmesi gerekirken daha çok süt üretimi sağlaması gerekirken gidiyor bu enerjisini emmeye veriyor. İlk üç ay emzik önerilmiyor zaten.

 Fakat olur mu sevgili görümcem daha ilk günden aldı emziğini " Baaaaak oğluşumuza ne aldık " diye girdi hastane odasının kapısından içeri. Hayır ben yapsam ona kıyamet koparırdı!!! Özellikle emzik almamıştım. Zaten erken doğum yaptım sütüm gelmiyor Kaan prematüre ememiyor gitti bir de ona alıştı iyice uzaklaştı memeden. Bu kız insan çıldırtmak için gelmiş dünyaya.

 Uzun süredir Kaan'ın emmesini ( yani emziğini) ve biberonunu bırakmayı düşünüyordum. O değilde çevreden de epey bir baskı görüyoruz . " AA büyümedin mi sen daha!!! AA bırak artık o emziği ne o öyle ayıp kocaman çocuk oldun sen." lafları epey sıkar oldu canımızı. Elbette 7 yaşında ağzı emmeyle gezen bir çocuk göremezsiniz çevrenizde yani bu da bırakacak elbet değil mi ama yok bizim milletimiz at gözlüklü. Sevgili pedagoglar bu konuda birden bırakmayı önermiyor. Çocuk zaten iyice konuşmaya başladığı zaman kendiliğinden bırakacak diyor. Zorla bıraktırmanın onun psikolojisi açısından uygun olmadığını belirtiyor ve bu bıraktırma sürecinin 2 ile 4 yaş arası olması gerektiğini öneriyorlar. Yani çok ta geç sayılmayız değil mi? Aslında bu dış sesler değildi bıraktırmamın sebebi. Daha çok Kaan'ın diş ve çene yapısında oluşacak bozukluklar ve dışarıdan aldığı mikroplardı. Ne kadar kaynatsam ayda 1 defa yenisini alsam da duran masanın bile tozlandığı bir dünya da emzikler ve biberonlar da tozlanıp mikrop yuvasına dönüşebiliyor. Bir de ben görmeden yere atıp tekrar ağzına aldığını var sayarsak eğer o zaman daha fazla düşünmemek gerek bu konu hakkında.

Bayram harçlıklarıyla gittik Kaan'dan gizli alışveriş merkezinden bir sürü istediği hediyelerden oyuncaklardan aldık. Bir güzel gizli gizli eve soktuk ve gece uyurken hediye paketi yaptık. Gündüzden bahsetmiştim.

"Kaan artık büyüdün sen. Çok akıllı bir çocuksun biliyorsun değil mi? Artık emmesiz ve biberonsuz yaşayabilirsin. Bardaktan dökmeden çok güzel su içiyorsun mesela. Ay dede gelecekmiş yarın sana hediyeleri varmış ama bir şartla! Eğer emme ve biberonu ona verirsen. O ise karşılığında küçük ama güzel hediyeler verecekmiş sana. Emme ve biberonu ise küçük bebeklere götürecekmiş. Minicik biliyor musun onlar. İhtiyaçları var. " Hep bu şekilde konuştum. Pür dikkat dinledi beni. Hatta sen büyüdün artık dedikten sonra ay dede alacakmış dedikten sonra emme eh dedi. Sonra bez yok dedi. Bezi vermek istemiyormuş. Sordum hayır dedi. Bez için henüz hazır değilmiş öğrenmiş olduk.  Emmeyi de alıp attı yere."Al aydede " dedi. "Yok şimdi değil." dedim.

Zaten bir tek uyurken ve araba koltuğunda istiyordu emmeyi. Uyandıktan sonra ay dedeye atalım mı diye soruyordum ve kendi fırlatıyordu ay dede al diye. Saklıyorduk emmeyi.


Ertesi gün babası yukarı çıktı kovaya ip bağladı boş kovayı aşağı kata gönderdi. Balkondaydık :) Aydede bak gelcek şimdi dedim. Biberon ve emme ne kadar varsa hepsini topladık. "Aşağı inen kovaya önce emmeleri koyalım anneciğim." dedim. Çok zor koydu. Koyduktan sonra "Emmelere bay bay diyelim." dememle ağlamaya başladı. Anladı ayrılacağını. İçim acıdı. Kıyamadım. Ağlamak istedim ama tuttum kendimi. Dile kolay 2,5 yıllık alışkanlıktan vazgeçiyor.  Sonra bak ama ay dede oyuncak gönderecek oğluma dedim.Geldi oyuncağı. Pek bir sevindi. Aç haydi diye tutturdu :)))

Ardından bir kere daha boş geldi kova. "Annem hadi gel biberonu da koyalım gönderelim ay dedeye de bebeklere versin bunu." dedim . Ondan ayrılmak daha kolay oldu. Ardından bir oyuncak daha ve yine mutlu bir Kaan.

Oyuncaklarla epey oynadı. Gündüz kullanmadığı için emme aklına gelmedi. Biberonla su içmek istedi. Pipetli suluğunu gösterdim arada bardak verdim. Daha sonrasında öğle uykusunda emme diye başladı. Uyku arkadaşı almıştım onu verdim. Bak yapabilirsin sana güveniyorum ona ihtiyacın yok. Kapat gözlerini uyuyacaksın. Hem ay dede ye kendin verdin emmeni biliyorsun . Kaan büyüdü artık." dedim.

Mırıldanarak emme emme diye uyudu. Ama uyanışı felaketti. Kıyamet koptu evin içinde. Sonra uyumak istedi uyurken emme istedi emme yok dedim. Sakinleştiremedim 1 saat.

Gece uyurken sütü suluğa koydum. Hadi iç annecim dedim içti. Tuvalete götürdüm dişlerini fırçaladı , bezini değiştirdik yatağa gittik. Biraz oyun saati yaptık yatakta. Emme diye sordu. Ay dede aldı dedim. Mırıldandı yine aynı şeyler. "Ay dede aldı bak oyuncak getirdi. Bak kuzenin Mert'in de emmesi yok . Bak ay dede uyku arkadaşı minki minkiyi getirdi sana. Artık bununla uyuyacağız. Kapat gözlerini. Bak minki minkinin emmesi var mı yok!!! "

Güldü kahkaha attı oyunlarıma . Sonra ayağımda sallanmak istedi ve öyle uyudu. Başım çok ağrıyordu dün . Kaan sabaha kadar 4 kere 5 kere uyanırsa daha çok artacaktı ağrım. Fakat Kaan uyanmadı. Mucize sabaha kadar deliksiz uyudu.

Sabah kalktığında emme dedi yine. Yine aynı şeyler. Süt dedi. Sulukta getirdim . Biberon dedi. Yok dedim. O zaman minki minki içecek sütünü sende aç kal madem dedim. Pipeti dayadım minkinin ağzına. Güldü kalk otur hadi iç dedim. Kalktı içti.

Gün boyu biberonu çok aramadı emmeyi sadece arabada doktora giderken aradı. Akşam annemle uyuyacak. Bende ise merak konusu. Yarın 3. gün olacak bakalım krizler kaç günde bitecek bende merak konusu.  Final yazımı da yazacağım ilerleyen günlerde bu konuyla ilgili :)

Peki siz nasıl bıraktırdınız emmeyi? Yani emzikle , biberonu ? Anlatmak istemez misiniz?


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Annelerin Akıllı Seçimi: TODİZOO Oyuncakları

Bebekler için oyuncak seçme işi anne babalara düşüyor. Minikler, hem gerçek dünyayı hem de kendi yetenek ve becerilerini önce oyuncaklarla keşfetmeye başlar. Doğal olarak oyuncakların onların gelişiminde rolü çok önemlidir. Oyuncak alırken aradığımız özellikler aslında çok net. Eğitici, eğlendirici ve onlar için tamamıyla güvenli olmaları en önemli özellikler. Bebekler için oyuncak alırken en önemli kriter, güvenilir markaların oyuncaklarını almak olmalıdır. Sık sık ağzına götüreceği, birlikte uyuyup yemeklerini hatta banyosunu paylaşmak isteyeceği oyuncaklarının ona zararlı olabilecek bir materyal, boya ya da aksesuar içermediğinden emin olmanın tek yolu tercihlerinizi güvenilir markalardan yana yapmak. Bir diğer dikkat edilmesi gereken konu da seçtiğiniz oyuncakların onların gelişimine de katkıda bulunması. Yapacağınız doğru oyuncak seçimlerinizle her gün hayat ve kendisiyle ilgili yeni şeyler öğrenen bebeğinize büyüme macerasında yardımcı olabilirsiniz.  Tüm bu özellikleri bir a

Kaybettik....

Cinsiyetlerini öğrenecektik. Eşimde bir yandan her gidişimizde 1 artış daha gösterir de bu sefer de üçüze hamile olduğumu duyarız diye endişeye kapılıyordu :))  Bir önceki kontrolde  "Bir tanesi prenses gibi duruyor ama diğeri için emin değilim o yüzden kesin birşey söylemek istemiyorum " demişti doktorumuz. Heyecanlanmıştık prenseslerimiz geliyor diye.  Bu seferki kontrolde kesin belli olacaktı . 16 haftalık olmuştuk . En son 12 haftalıkken doktorumuzu ziyaret etmiştik. Mutlu bir şekilde odaya girdiğim o günü ömrüm boyunca unutamayacağım. "Biz geldik 4 ümüz ." derken 32 dişimi gösterdiğim odadan gözyaşları içerisinde çıkacağımı nereden bile bilirdimki.  Her zaman ki gibi yattım muane yatağına. Doktor başladı kontrole. Bakışları hoşuma gitmedi başta. Maşallah dedim görünce bebeklerimi. Aklıma gelmiyor çünkü hiç bir kötülük. Bismillah dedi doktor.  "Kötü birşey mi var hocam" diyebildim.  "Sakin ol" de